EdebiyatFelsefeYaşam

Yolculuk

İnsan kendini anlatmaya hangi cümleden başlar. Derler ya hani kendini ifade eden kelime, kelimeler hangisi diye? Benim bunun için cevabım, beni en çok üzen şeydir. Hayatımı onun üzerine kurdum zira. Şimdi geçmişe dönsek o kelimeyi çıkarsak içinden hayatımın, geriye bana dair ne kalır acaba? Bazen çok düşünüyorum. Ben, şuan ki ben olmasaydım ne olurdu? Hayata nasıl bakardım? Yani daha mı çok mutlu olurdum ya da daha çok mu hüzne batar kalırdım kendi dünyamda. İnsanın karakteri, değiştirir kaderini derler! Bence de öyle. Kendi özümüzü bulmamız için, kendi çizdiğimiz yolda ilerlerken, neydi bizi sonsuz ihtimaller içinde şuan ki yola sürükleyen! Ya da biz hangi kararı verdiğimizde bu hayatın içine doğru sürüklendik. Eminim herkesin merak ettiği bir soru. Kendimce bunu oturup düşündüğümde emin olun ki bulamıyorum. Kader neydi? Bir insanın kaderinin ne olduğu bilinmemektedir. Bu bizlerin iradesi ve imkan dahilinde en iyi şekilde ortaya koyduğumuz gayretti. Her insan kendi kaderini kendi belirler. Yani ne yapıyorsak kendimize yapıyoruz. En iyi şekilde, olması gerektiği gibi mi? Hani insan kaderini kendi belirliyor ya peki hiç mi çevresel faktörlerin katkısı yok bu işte. Yaşadığımız insanların, gördüğümüz toplumun. Her insan iyi olmalı evet peki iyiliklerin bize getirisi ne? Kendimiz için mi çevre için mi iyiyiz? Sahi bizi en çok üzen, yine kendimiz değil miydik? İçten gelen bu iyiliksever hallerimiz bizi en sonunda hüzne mi sürükler, yoksa içsel ruhsuzlaşmaya mı? Ben sonsuz iyilikten yanayım. Her ne olursa olsun herkese en içten gülümsemelerle ilerlemekten yanayım. İyilik yatırım hesaplarımızı dolduralım. Evet iyilik yapalım, kime olursa olsun.

Yazı hakkında yorum, eleştiri ve önerileriniz için Yazar- Nuray Özkan’a buraya tıklayarak mail gönderebilirsiniz.

Bir yanıt yazın

Kent Dergi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin