İnançKültür & SanatMitolojiTarihYaşam

Tek Boynuzlu Atlar

Orta Çağ’da, tek boynuzlu atlar Avrupa halk kültüründe popüler mitolojik yaratıklardı ve insanların düşlerini süslemişti. Bu efsanevi yaratıkların gerçek olduğuna inanıldığı dönemler olmuştu. Tek boynuzlu atlar, özellikle Orta Çağ’a kadar olan dönemde, insanların hayal gücünü cezbetmiş ve hikayelerde yer almıştır.

Tek boynuzlu at efsanesinin kökenleri yaklaşık olarak MÖ 400 yılına dayanır. İlk defa Yunan tarihçi Ctesias tarafından Hindistan coğrafyasını konu alan yazılarında bu yaratığa benzeyen bir hayvan belgelenmiştir. Tek boynuzlu at, vahşi, çevik ve yakalaması imkânsız olmasının yanı sıra sayısız hastalığı iyileştirebilen sihirli bir boynuza sahiptir. Zamanla tek boynuzlu at; saflığın, korunmanın ve Orta Çağ şövalyeliğinin simgesi haline gelerek daha çok önem kazanmıştır. Hatta hakkında bazı dinî çağrışımlar ortaya çıkmış, yer yer İsa’nın alegorisi olarak kullanılmıştır.

Orta Çağ boyunca tek boynuzlu at imgesi ve tasvirleri, hayvan ansiklopedilerinde yer almış ve dönemin sanatında yaygın bir motif haline gelmiştir. Muhtemelen bunun en büyük örneği günümüzde New York’taki Metropolitan Sanat Müzesi’ne (The Metropolitan Museum of Art) bağlı Cloisters’da (The Met Cloisters) sergilenen “The Unicorn Tapestries” (Tek Boynuzlu At Duvar Halıları) eserleridir. Bugün hala tek boynuzlu at her yerde görebilir fakat ona hiçbir yerde rastlayamazsınız; çocuk filmlerinden tutun da değeri bir milyar doları aşan girişimci şirketlerde kullanılan Silikon Vadisi jargonuna kadar popüler kültüre hâkim olan bir simge olmaya devam ediyor. Tek boynuzlu atların var olduğuna artık inanmıyor olsak da tek boynuzlu at efsanesi hâlâ tazeliğini koruyor.

Tek boynuzlu atın ilk yazılı betimlemeleri MÖ 400 yılında yaşayan Ctesias’a atfedilir. Ahamenid İmparatorluğu’nda hem II. Darius hem de II. Artaxerxes hükümdarlığında hizmet vermiş Yunan fizikçi ve tarihçi olan Ctesias, Hindistan, Tibet ve Himalaya bölgeleri üzerine ilk Yunanca kitap olan “Indica”yı yazmıştır. Kendisi daha önce o bölgede hiç bulunmamasına rağmen İpek Yolu’nda seyahat edenlerin ona anlattığı hikâyelere güvenmiştir. “Indica” çok sayıda kişi tarafından okunmuş ve alıntılanmıştır. Ayrıca bazı gerçek dışı betimlemeleri yüzünden alay konusu da olmuştur. Bugün ise yalnızca başka yazarların eserlerinde mevcuttur.

Tek boynuzlu at, fantastik olaylara ilgi duyanlar için hala büyülü bir yaratık olarak varlığını sürdürmektedir. Beyaz bir at olarak tasvir edilen tek boynuzlu at, efsanevi yaratıklar arasında en ünlülerinden biridir.

Kaynak: worldhistory.org, arkeofili.com, voxartistica.com

Bir yanıt yazın

Kent Dergi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin